
Kore, tarih boyunca bağımsızlığını muhafaza etmekte zorluk çekmişti. Bizim de Kurtuluş Savaşı’ndan sonraki ilk sıcak muharebemiz 1950 yıllarında Kore’deydi. NATO üyeliği ve siyası hesaplar çerçevesinde savaşa yollanan Türk birlikleri, tam üç yıl boyunca çok zor koşullarda görev yapıp, büyük fedakarlıklar göstermişti. Unutulan bir savaşın hatıralarıyla birlikte hikayelerini anlatacağız…
Türk birlikleri Kuniri yolunda… Sarp dağ yollarından geçerek ilerleyen askerler, Kasım 1950 sonunda saldırıya geçen üstün Çin birlikleri karşısında yalnız kalacaktı. 1. Tugay’dan ağır yaralı bir Türk askeri, Amerikan askerlerinin yardımıyla cepheden helikopterle tahliye ediliyor.
BM askerlerinin Seul yakınlarına yaptıkları çıkarma ile Pusan’da tutulan köprübaşı, dışarıdan gelecek kuvvetler için hareket üssü oldu. Gözetleme mevkiinde Türk askeri…
BM kuvvetleri, gerilla taktiklerini başarıyla uygulayan ve sayıca üstün Çinliler ve Kuzey Koreliler karşısında oldukça zorlanmıştı. Türk birlikleri gerek cephe hattında gerekse cephe gerisine sızan gerillalara mücadele etmişti. (altta)
HAN NEHRİ’NDEN GEÇİŞ Türk istihkam bölüğü Han Nehri’nde geçiş eğitimi yapıyor. 1951 başında aralarında Türk Tugayı’nın da olduğu birliklerin başarı göstermesi, Han Nehri güney kıyılarına gerileyen BM ordusuna moral sağlamıştı.
Koreye gidecek 1. Tugay askerleri, Eylül 1950’de yola çıkmadan önce İskenderun’da toplu bayram namazı kılıyor. 1 yıl sonra bu defa Kore’de bayram namazında, Tugay müftüsü Muhsin Örtülü, Ramazan Bayramı sabahı vaaz veriyor. (allta)
KUNURİ KAHRAMANI BAHTİYAR YALTA Türk Tugayı’nın ilk ve önemli muharebesi, Kuzey Kore’nin kuzeyindeki Kunuri bölgesinde yaşanmıştı. O sırada havan takımı komutanı olarak muharebeye giren Üstüğmen Yalta(en arka sırada, ortada,miğfersiz) yanındaki 3 subay ve 76 erle birlikte düşman muhasarasını yarmış; Kunuri’den Pyongyang’a kadar 100 km. yürüyerek üç gün boyunca hiç uyumadan savaşarak geri çekilmişti. Yakın tarihte vefat eden Yalta’nın Kunuri muharebeleri üzerine kitabı, uluslararası nitelikte bir harp tarih çalışması olarak geçiyor.
Güney Koreli göçmenlere yardımcı olan askerler, palabıyıklarıyla dikkati çekiyor. Kore’deki askerlerimize istedikleri takdirde bıyık bırakmak serbestti. En büyük ceza ise, bir suç işledikleri takdirde bıyıkların bütün tugay önünde kesilmesiydi.








Kaynak: tekmakale.com